3 Mayıs 2007 Perşembe

mmmm makarna.....




"Elimizin altında ne varsa" uygulamaları kapsamında "tezgahın üstündeki her şey serbest" konulu bir çalışmanın çok lezzetli sonucu: Ispanak-mantar-taze soğan soslu mmmakarna.
Yarım paket makarnayı az tuz ve zeytinyağı ile biraz diri kalacak şekilde haşladım.
Ayıklanıp ıslanmış, gökten bir melek inse de beni yıkasa diye leğende sabırla bekleyen ıspanaktan yaklaşık 3 kocaman kökü -yapraklarını elbette- doğradım. Boynu bükük göz kırpan taze soğana 2 tane de dolaptaki arkadaşlarından ekleyip ıspanakların yanına yolladım. Eh, 3-4 tane de mantar ekleyince ekip tamamlandı sayılır. Tavaya bakınırken, az önce kuzu köfte için kullandığım, kimilerine göre 'yağlı:yıkanmalı'; bana göre 'ne lezzetli olmalı' tavayı farkettim, tüm doğradıklarımı içine döktüm. Malum, kuzu yağlı olduğu için içinde yeterince yağ vardı. Normalde biraz zeytinyağı/sıvıyağ ve isteğe göre biraz et suyu ilavesiyle yakın tatlar elde edilebilir. Sebzeleri de hafif diri kalacak şekilde yaklaşık 8 dakika kısık ateşte kavurup kırmızı biber ve fesleğen ile tatlandırdım.
Mütevazi makarnanın başına sebzeden tacını geçirince yüzü güldü. Şımartma eşimin marifeti; ketçapla mayonez. Hem makarnaya, hem kendimize torpil...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Makarnayı çok severim, helede böyle zenginleşmiş ise benim için ana yemektir.
Çok güzel görünüyor nakarnanız , ellerinize sağlık...

Sakız Hanım dedi ki...

Evet, ana yemekti Müge Hanım, dediğiniz gibi...
Bu arada bloga -tanıdıklarım dışında- yorum bırakan ilk kişi olarak kişisel tarihime :) geçtiniz, teşekkürler....