30 Nisan 2007 Pazartesi

Siz pırasayı nasıl seversiniz?

Ben her halini severim. Çorbasını, yemeğini, böreğini, gözlemesini, yumurtalı kavurmasını, Tire usulü çiğ salatasını.... Ne yazık ki eşim aynı fikirde değil. Belki de “Yemem” dediği nadir yiyeceklerden birisi. Hal böyle olunca evleneli beri ayrı düştük pırasayla. Ara ara kendim için yarımşar kilo alıp yaparken eşim de ucundan köşesinden yemeye başladı (evet, tabii ki psikolojik baskı yaptım). Bir müddet sonra farkettim ki kendim için aldığım yarım kilodan ben yiyemiyorum. Şimdi pırasa daha çok ve korkusuzca pişiriliyor – ama hala sık değil. Ve itiraf ediyorum, eşimin beni hoşnut etmek için mi yoksa cidden sevdiği için mi yediğini hala anlayabilmiş değilim.

En lezzetli pırasa zeytinyağlı olanı olsa gerek. Ben bu sefer yanına en az kendisi kadar kışkırtıcı kokusu olan kereviz sapını koydum. Tadı katmerlendi adeta....

Malzemeler
1 kilo pırasa
1 büyük havuç
1 kereviz sapı
1/2 çay bardağı pirinç
Nane
Tuz, şeker
Zeytinyağı

Pırasanın tamamını, havucu ve kerevizi tencereye doğradım. Az tuz ve zeytinyağı ekledim. Hafif kavrulunca tencereye olmazsa olmazı nanesinden bol bol döktüm – yaklaşık 2-3 tatlı kaşığı. Bir su bardağı kadar da su ekleyip pişmeye bıraktım. Suyunu biraz çekip pırasalar da kendini bırakınca şekerini ekledim. Yemeğin olmasına yakın, en son, ben pirincini hafif dişe gelir halde sevdiğim için, pirinçleri ekleyip 7-8 dakika sonra altını kapattım.

Hiç yorum yok: